Bu blogu açmamda emeği geçen çok sevdiğim arkadaşım, biricik can yoldaşım, canımın içi,dostların en biriciği, zeki çevik ahlaklı ve de çok muhterem bir okadar da 34 beden, waka waka dansi kraliçesi, mutfaktan gelen kahvaltı kokusunun baş mimarı, billur sesli, bir fayton sever, pijama partilerinin uyku düşmanı, elastik kaşlı,gülünce dudak burun mesafesi kaybolan, tutkulu aşık büyük şair dana jambon maydonozlu domates tiramisu beyti sarma manisa kebap istedim manisalı oldum disko topu ya el yelil murrada kopuyoruz rock’n roll diye bişey yok yaşasın yazın ilk günü google doddle hadi bakalım en çılgın kim dans ediyor bu cümle nerde bitiyor saat 12den sonra müziğin sesini kıstırttılar hadi şuraya bakarak şaşırmış gibi yapalım, sabah kalkınca yüzünü yıkayan, dişini kahvaltıdan sonra fırçalayan, suyu ayakta içen, 5saat uyuyan, öğle uykusunu seven ama uyumayan, ütü yapmaktan nefret eden yaparken ölen, pişince cıvıyarak yumuşayan sebzelerden haz etmeyen, sonrada hangi sebzeler yumuşamıyo onu bilmiyorum diyen, beni kalbine saklayan hepsini o hesaplayan ooo, kelebek gibi uçan arı gibi sokan ama sivrisinek ısırınca çok kaşınan, asortizmin kurucusu ve gördüğüm tek şubesi, balkondan sarkıtınca hala yere değmediği için saçlarını kesmeyen, eşorfmanın altına topuklu ayakkabı giyen(ama mecbur kaldı), yazıya dökünce eşorfmana yabancılaşan, eşorfmanın yazılışından nefret eden(şuanda ağlıyor) (şuanda gülüyor) (ekrana kötü baktı)(kadayıflı tatlı), annesinden daha nostaljik olduğunu iddia eden, ama bir okadar da moderen, bir elbisekolik, çok fantastik hem de ekonomik, tam yemelik, teknolojiyle aramdaki köprü, ve tabiki dişlerimi emanet edebileceğim tek türk hekimi şeymişko'ma teşekkürler
Özet olarak iyi ki bana bu bloğu açtırttın çok sevdiğim arkadaşım, biricik can yoldaşım, canımın içi,dostların en biriciği, zeki çevik….
